Yazar: Batuhan Türkyılmaz

Batuhan Türkyılmaz Kültür ve İletişim Bilimleri 2.sınıf öğrencisi ve aktif olarak Medya ve İletişim Kulübü Yönetim Kurulunda görevini sürdürmektedir

Free stock photo of access, ai, artifical inteligence

ChatGPT ve Ekonomik İş Modelleri

Son birkaç aydır, yapay zeka alanında, varsayımsal inançlara dayansın ya da dayanmasın, ChatGPT gibi üretken yapay zeka modellerinden beklenen iş fırsatlarını araştırmak için yoğun bir ilgi görülmektedir. Uygulama geliştiricileri, girişim destekli girişimler ve dünyanın önde gelen şirketlerinden bazıları, OpenAI tarafından geçen Kasım ayında piyasaya sürülen etkileyici metin üreten botu anlamak için çabalamaktadır. Üretken yapay zeka modelleri, gelecekteki potansiyelleri ve kullanım alanları hakkında büyük bir heyecan yaratmıştır ve pek çok sektörde yeni iş fırsatları ve uygulama geliştirme potansiyeli sunmaktadır. Her ne kadar bazıları varsayımsal inançlarla yaklaşsa da, ChatGPT ve benzeri yapay zeka modelleri, endüstriyel ve ticari kullanım için hızla araştırılmaktadır. Bu modellerin potansiyelini anlamak ve etkili bir şekilde kullanmak, birçok şirket ve girişim için önemli bir hedef haline gelmiştir. OpenAI tarafından sunulan metin üreten botlar, kullanıcılarının ihtiyaçlarına cevap verebilecek düzeyde bir anlam ve içerik oluşturma yeteneğine sahiptir ve bu nedenle pek çok sektörde büyük ilgi uyandırmaktadır. (MIT Review)     Geçen Kasım ayında piyasaya sürülen bu botlar, uygulama geliştiricileri, girişimciler ve büyük şirketler tarafından hızla anlamlandırılmaya ve kullanılmaya çalışılmaktadır. Bu, yapay zeka alanında hızla devam eden bir gelişme ve keşif sürecidir, ve gelecekte daha da büyük bir potansiyel sunmaktadır. Şu anda, yapay zekada iş fırsatlarını araştırmak için yapay zeka modelleri ve metin üreten botlar gibi teknolojilere olan ilgi büyük ve hızla artmaktadır. Bu alanda gelecekte nelerin olacağını görmek için heyecan verici bir dönemdeyiz ve pek çok şirket ve girişim, bu yeni teknolojilerin potansiyelini keşfetmek ve kullanmak için çabalamaktadır. OpenAI’nin son teknolojileri, varsanısal inançlara dayansın ya da dayanmasın, yapay zekada büyük bir hücum başlatmış durumda ve bu alanda daha da fazla keşif ve gelişme beklenmektedir.   CHATGPT -4   Bununla beraber özellikle ChatGPT -4’ün piyasaya sürülmesi ile beraber bu teknolojik gelişmenin potansiyelleri ve yaratacağı yeni hizmet türleri de ,iş dünyasında daha fazla konuşulması beklenmektedir. Özellikle yeni özelliklerini saymak gerekirse :   Model Boyutu: ChatGPT-4, ChatGPT-3’ten daha büyük bir dil modelidir. ChatGPT-4, daha fazla veri ve parametre kullanılarak eğitilmiştir, bu nedenle daha karmaşık ve detaylı metin üretebilme kapasitesine sahiptir. Dil Yetenekleri: ChatGPT-4, dil anlayışı ve metin anlamlandırma konusunda daha gelişmiş yeteneklere sahiptir. Daha zengin bir dil modeli olarak, daha doğal ve akıcı metinler üretebilir ve karmaşık soruları daha iyi anlayabilir. Uygulama Alanları: ChatGPT-4, endüstriyel uygulamalarda daha geniş bir potansiyele sahiptir. Şirketler, ChatGPT-4’ü kullanarak daha karmaşık metin tabanlı görevleri gerçekleştirebilir, örneğin pazarlama ve reklamcılık, müşteri hizmetleri ve destek, içerik üretimi, ürün geliştirme, eğitim ve eğitim materyalleri gibi alanlarda daha gelişmiş bir kullanıcı deneyimi sunabilir. Eğitim Verileri: ChatGPT-4, daha büyük ve çeşitli bir veri kümesi üzerinde eğitilmiştir. Bu da modelin daha geniş bir bilgi yelpazesine sahip olmasını sağlar ve daha karmaşık metinlerde daha başarılı olmasına yardımcı olur. Performans ve Hız: ChatGPT-4, ChatGPT-3’ten daha yüksek performansa sahip olabilir ve daha hızlı sonuçlar üretebilir. Daha büyük bir model olması, daha kompleks görevleri daha hızlı gerçekleştirebilme potansiyelini artırır.   Bu ChatGPT -4 versiyonu ile birlikte özellikle iş dünyasındaki girişimci ve yatırımcıların bu uygulama botlarına olan ilgi daha fazla arttığı gözlenmektedir. Bunun temel sebepleri arasında da bu botların ekonomik fırsatları yatmaktadır.     CHATGPT VE İŞ DÜNYASI   ChatGPT ve benzeri üretken yapay zeka modelleri, iş dünyasında büyük bir heyecan yaratmaktadır. Bu teknolojilerin potansiyeli, farklı iş alanlarında çeşitli fırsatlar ortaya çıkarabilir. Özellikle aşağıdaki alanlarda büyük ilgi uyandırmaktadır:   Pazarlama ve Reklamcılık: ChatGPT, pazarlama ve reklamcılık alanında kullanılabilir. Şirketler, bu modelleri kullanarak etkileyici metin içerikleri oluşturabilir, müşterilere yönelik pazarlama kampanyaları geliştirebilir ve sosyal medya paylaşımları gibi içerikleri otomatik olarak oluşturabilir. Müşteri Hizmetleri ve Destek: ChatGPT, müşteri hizmetleri ve destek alanında da kullanılabilir. Şirketler, müşteri sorularına hızlı ve etkili bir şekilde cevaplar sağlamak için bu modelleri kullanabilir. Otomatik yanıtlar ve çözümler sunarak, müşteri deneyimini artırabilir ve müşteri memnuniyetini sağlayabilir. İçerik Üretimi: ChatGPT, içerik üretimi alanında da büyük bir potansiyele sahiptir. Şirketler, blog yazıları, makaleler, raporlar gibi metin içeriklerini otomatik olarak oluşturmak için bu modelleri kullanabilir. Bu, içerik üretim süreçlerini hızlandırabilir ve daha verimli hale getirebilir. Ürün Geliştirme: ChatGPT, ürün geliştirme süreçlerinde de kullanılabilir. Şirketler, bu modelleri kullanarak kullanıcı geri bildirimlerini analiz edebilir, yeni ürün fikirleri ve tasarımları oluşturabilir ve ürün geliştirme süreçlerini optimize edebilir. Hukuk ve Düzenleyici Uygulamalar: ChatGPT, hukuk ve düzenleyici uygulamalar alanında da kullanılabilir. Hukuk firmaları ve düzenleyici kuruluşlar, bu modelleri kullanarak hukuki belgeleri, yasal tavsiyeleri ve düzenleyici rehberlikleri otomatik olarak oluşturabilir. Veri Analitiği: ChatGPT, veri analitiği alanında da kullanılabilir. Şirketler, bu modelleri kullanarak büyük veri kümesi üzerinde analiz yapabilir, veri sonuçlarını yorumlayabilir.   Önümüzdeki yıllarda bu alanda daha fazla yatırımın ve rekabetin de olması kaçınılmaz gözükmektedir. Halihazırda Google kendi yapay zeka botu olan Google Bard’a yönelik çalışmalarını arttırmaya çalışmaktadır. Bu çalışmalar ile birlikte AI alanındaki rekabetin de artması beklenmektedir. Batuhan TürkyılmazBatuhan Türkyılmaz Kültür ve İletişim Bilimleri 2.sınıf öğrencisi ve aktif olarak Medya ve İletişim Kulübü Yönetim Kurulunda görevini sürdürmektedir

ChatGPT ve Ekonomik İş Modelleri Read More »

TikTok 18 Yaşın Altındakilere Ekran Süresi Getiriyor

TikTok, özellikle gençler arasında yaygın bir sosyal medya platformudur. Kullanıcılar kısa video içeriklerini oluşturabilir ve paylaşabilir. Eğlenceli ve ilgi çekici videolarıyla TikTok, dünya genelinde milyonlarca kullanıcının gözdesi haline gelmiştir. Ancak, uygulamanın popülerliği ebeveynler ve çocuk güvenliği savunucuları arasında endişe yaratmaktadır. Özellikle genç kullanıcılar için uygulamanın olumsuz etkileri konusunda kaygılar vardır. TikTok’un en büyük endişe kaynağı çocukların ve gençlerin uygulamada harcadıkları zaman dilimidir. Birçok ebeveyn, çocuklarının uygulamada çok fazla zaman harcadığından endişe eder ve bu durumun çocukların hayatını etkileyebileceği konusunda uyarır. Uzmanlar, uzun saatler boyunca sosyal medya kullanımının gençlerin uyku kalitesini ve akademik performansını düşürebileceğine, sosyal ilişkilerini etkileyebileceğine ve hatta bazı psikolojik sorunlara yol açabileceğine dikkat çekiyor.   Bunun yanı sıra, TikTok’un içerik filtreleme sistemleri de eleştiriliyor. Çocukların uygunsuz ve zararlı içeriklere maruz kalma riski yüksek olduğu için, ebeveynler TikTok’u kullanırken dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarılıyor. Ayrıca, TikTok’ta oluşan içeriklerin bazen gerçek olmayan bilgiler içerebileceği ve bu nedenle yanıltıcı olabileceği de belirtiliyor.   Bütün bu kaygılara karşı TikTok da bu sorunları ele almak için birtakım adımlar atmış bulunmaktadır. TikTok, önümüzdeki haftalarda 18 yaşın altındaki kullanıcılar için varsayılan bir 60 dakika ekran süresi sınırı uygulayacağını duyurdu. TikTok’un güven ve güvenlik başkanı Cormac Keenan, Çarşamba günü yayımlanan bir blog yazısında, zaman sınırına ulaşıldığında, küçüklerin bir şifre girmeleri ve izlemeye devam etmek için “aktif bir karar” vermeleri gerekeceğini belirtti. Kullanıcısı 13 yaşın altındaki hesaplar için, başlangıçtaki 60 dakikalık sınırın aşılmasından sonra ek 30 dakikalık izleme süresine izin vermek için bir ebeveyn veya vasinin şifre belirlemesi veya mevcut bir şifreyi girmesi gerekecek. Bununla birlikte, bu uygulamanın gerçekten işe yarayıp yaramayacağı tartışmalıdır. Bazıları, ekran süresi sınırı konusunda yapılan çalışmaların çocukların dijital cihaz kullanımını kontrol etme konusunda etkili olmadığını söylüyor. Ayrıca, bu sınırın, çocukların dijital cihazları nasıl kullanmaları gerektiği konusunda onları eğitmekten daha az etkili olabileceği endişeleri de var. Bazı uzmanlar, bu noktada dijital medya okuryazarlığına vurgu yapıyorlar.   Diğer yandan, bu uygulamanın, ebeveynlerin çocuklarının dijital cihazlar üzerinde geçirdikleri süreyi takip etmelerine ve bu konuda daha bilinçli kararlar almalarına yardımcı olabileceği düşünülüyor. Ayrıca, bu uygulama, çocukların dijital cihazları daha dengeli bir şekilde kullanmalarını öğrenmelerine yardımcı olabilir ve böylece daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemelerine katkıda bulunabilir.   Bu uygulamaya rağmen özellikle ebeveynler arasında bu tip uygulamların nasıl kullanılacağına dair medya okuryazarlığı bulunmamaktadır. Özellikle bu ekran süresi adımının kullanımının ebeveynler tarafından nasıl kullanılacağı ve bunda çocukların yeri noktasında farklı görüşler hakim olmaya devam ediyor   UK Safer Internet Centre (UKSIC) tarafından yapılan araştırmaya göre, ebeveynlerin %36’sı çocukları için çevrimiçi destek arayabilecekleri yerler konusunda emin değil. Ancak, bu uygulamaları düzenli kullanan gençler, ebeveynlerini eğitmede anahtar rol oynayabilirler. Gençlerin %57’si, ebeveynlerine ve bakıcılarına çevrimiçi güvenlik konusunda yardımcı olabileceklerine inanıyor.   Vodafone tarafından yapılan bir araştırma, ebeveynlerin neredeyse yarısının (%47) çocuklarının 12 yaşından itibaren dijital teknolojide kendilerinden daha bilgili olduklarını düşündüklerini ortaya koydu. Dahası, ebeveynlerin %60’ı daha dijital olarak bilgili olma isteği dile getirdi. Ebeveynlerin en fazla yardımcı olamadıkları alan olan dijital güvenlik, listede ilk sırada yer aldı.   Ayrıca, ebeveynlerin %60’ı daha dijital bilgili olmak istediklerini ifade etti ve çocuklarını desteklemekte en yetersiz hissettikleri konu olarak dijital güvenlik başı çekti.   Yakın bir ankete göre, ebeveynlerin %27’si, özellikle sosyal medyada, çocuklarını güvende tutmanın yollarını daha iyi anlarsa, çocuklarının interneti kullanmasından daha rahat olacaklarını söylüyor. Bunun için, çocuklarla online hayatları hakkında konuşmak ve dijital uzmanlıklarından öğrenmek kritik olabilir.   UK Safer Internet Centre (UKSIC) direktörü Will Gardner’a göre, ebeveynlerin çocuklarıyla online güvenlik konusunda bir diyalog başlatmak istekli oldukları göz önüne alındığında, bu araştırma aynı zamanda gençlerin %50’den fazlasının da ebeveynlerini veya bakıcılarını çevrimiçi güvenlik konusunda eğitmeye istekli olduklarını gösteriyor.   TikTok’un bu adımı, diğer sosyal medya platformlarının da benzer sınırlamalar getirme konusunda düşünebileceği bir örnek teşkil edebilir. Ancak, bu tür uygulamaların gerçekten işe yarayıp yaramadığı hala belirsizliğini korumaktadır ve çocukların dijital dünyada güvende olmaları için daha kapsamlı çözümlere ihtiyaç duyulabilir.   Batuhan TürkyılmazBatuhan Türkyılmaz Kültür ve İletişim Bilimleri 2.sınıf öğrencisi ve aktif olarak Medya ve İletişim Kulübü Yönetim Kurulunda görevini sürdürmektedir

TikTok 18 Yaşın Altındakilere Ekran Süresi Getiriyor Read More »

black iphone 4 on black textile

TikTok Ve ABD Yasağı

Dünya genelinde milyonlarca insanın sevdiği kısa video uygulaması TikTok, son aylarda ABD’de ulusal güvenlik endişeleri nedeniyle yasaklanma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştı. Ancak bu tehdit, uygulamanın popülerliğini etkilemedi gibi görünüyor. TikTok, hala güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyor ve reklam verenler tarafından yoğun ilgi görüyor.(Reuters)   TikTok, 2016 yılında Çin merkezli bir teknoloji şirketi olan ByteDance tarafından piyasaya sürüldü. Ancak, uygulama ilk olarak ABD’de 2018 yılında piyasaya sürüldü. Uygulama, özellikle gençler arasında hızla popüler hale geldi ve 2020 yılına kadar ABD’deki en popüler uygulamalardan biri haline geldi. Ancak, TikTok’un ABD’deki başarısı, aynı zamanda ABD hükümeti tarafından da endişeyle karşılandı. 2020 yılında, ABD Başkanı Donald Trump, TikTok’un ABD’ye olan veri güvenliği risklerini dile getirdi ve uygulamanın ABD pazarından çekilmesini istedi. Bu, ABD ve Çin arasındaki gerilimlerin artmasıyla birleştiğinde, TikTok’un geleceği konusunda belirsizlik yarattı.   TikTok’un yasaklanması riski , ABD Kongresi tarafından önerilen bir yasa tasarısı nedeniyle tekrar ortaya çıktı. Bu tasarı, güvenlik riski taşıyan uygulamaların yasaklanmasına izin veren bir düzenleme içeriyordu. Birçok ülke tarafından özellikle veri güvenliği nedeniyle ulusal güvenlik noktasında şüphe ile karşılanan TikTok benzeri uygulamaların yasaklanması ABD’de bir süreden beri tartışılan konu olmaya devam etmektedir.     Uzun zamandır tartışılmasına rağmen TikTok reklam gelirlerinin, yasaklanma tehdidine rağmen artması uzmanlara göre şaşırılacak bir unsur değildir. Uzmanlara göre reklamverenlerin TikTok’a olan bağlılığı, uygulamanın hala güçlü bir pazarlama aracı olarak görüldüğünü gösteriyor. İçerik oluşturucularına yönelik influencer pazarlama şirketi Influential’ın CEO’su Ryan Detert, müşterilerinin hiçbirinin “TikTok’a para harcamayın” demediğini belirtiyor. Ayrıca, Insider Intelligence tarafından yapılan araştırmaya göre, TikTok’un reklam işi bu yıl yüzde 36 büyüyerek 6,83 milyar dolara ulaşması bekleniyor.   TikTok, bu yılın NewFronts etkinliği kapsamında reklamverenlere yönelik bir sunum gerçekleştirdi. Bu sunumda, BuzzFeed, Dotdash Meredith ve NBCUniversal gibi yayıncıların içeriği yanında markaların reklam yerleştirmelerine imkan sağlayan yeni bir reklam formatı tanıtıldı. Yeni format, reklam gelirinin yüzde 50’sini bu yayıncılara verecek.   TikTok, piyasadaki rakiplerine göre daha basit,içerik olarak daha çeşitli ve popüler kültür ile alan bağının kuvvetli olması nedeniyle kullanıcılar nezdinde daha çok kullanılan bir uygulama lmaya devam etmektedir. Bu sebeple reklamverenlerin TikTok’a olan bağlılığı, uygulamanın popülerliği kadar, alternatiflerin yetersizliğiyle de açıklanabilir.    Neden ABD yasaklamak istiyor?   ABD hükümeti, TikTok’un Çinli sahipleri tarafından kullanıcı verilerini Çin hükümetiyle paylaşabileceği endişesiyle uygulamayı yasaklama tehdidi altında bulunuyor.   ABD yönetimi, TikTok’un Çin’deki toplu veri toplama yasaları nedeniyle kullanıcı verilerini Çin hükümetiyle paylaşabileceğini iddia ediyor. TikTok’un savunucuları ise şirketin ABD’deki verileri ABD’de sakladığını ve Çin hükümetiyle herhangi bir bağlantısı olmadığını savunuyorlar. Ancak, ABD’nin bu endişeleri devam ettiği için TikTok’un geleceği hala belirsizliğini koruyor. Bununla beraber Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien‘ın 2020 yılında TikTok hakkında söylemiş olduğu; “Kesinlikle ona bakıyoruz. Uzun süredir bu konuda çalışıyoruz, TikTok veya diğer Çinli iletişim platformları, uygulamaları, altyapısı olsun, bu yönetim Çin Komünist Partisi tehdidinden Amerikan halkını koruma gerekliliğini ciddiye almıştır.” sözü de özellikle TikTok uygulamasının ABD güvenlik politikalarındaki önemli bir gündem konusu olduğunun kanıtı sayılmaktadır.   ABD yönetimi ile TikTok arasındaki yasaklama üzerine var olan tartışmalar yeni sunulan  yasa tasarısıyla tekrar gündeme getirildi. ABD Başkanı Joe Biden’ın yönetimi, TikTok ve diğer Çinli uygulamaları yasaklama yetkisini içeren bir yasa tasarısı sundu. Bu yasa tasarısına göre, TikTok gibi uygulamaların ABD hükümeti için bir güvenlik tehdidi oluşturduğu düşünüldüğünde, hükümet bu uygulamaları yasaklayabilecek. Bu tasarı, Çin’in teknolojik olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı bir tehdit oluşturabileceği endişelerine yanıt olarak sunuldu.   Ayrıca, TikTok’un 2020 başkanlık seçimlerine müdahale ettiği iddiaları da ABD hükümeti tarafından gündeme getirildi. Bazı ABD senatörleri, TikTok’un kullanıcı verileri üzerinden manipülasyon yaparak, seçimlere müdahale etmek isteyebileceği endişesini dile getirdi.   TikTok, ABD hükümetinin bu endişelerini çürütmek için çeşitli adımlar attı.  Örneğin, şirket, ABD’de kullanıcı verilerinin ABD’de saklandığını ve Çin hükümetiyle paylaşılmadığını belgeledi. Ayrıca, TikTok’un ABD’deki operasyonlarını başka bir şirketin satın almasını öneren bir anlaşma yapıldı. Ancak, anlaşma gerçekleşmedi ve TikTok hala ABD hükümetinin radarında kalmaya devam ediyor.   Sonuç olarak, TikTok’un ABD hükümeti için bir güvenlik tehdidi oluşturup oluşturmadığına ilişkin endişeler devam ettiği sürece, uygulamanın yasaklanma tehdidi altında olması muhtemel görünüyor.   Batuhan TürkyılmazBatuhan Türkyılmaz Kültür ve İletişim Bilimleri 2.sınıf öğrencisi ve aktif olarak Medya ve İletişim Kulübü Yönetim Kurulunda görevini sürdürmektedir

TikTok Ve ABD Yasağı Read More »

İtalya ve ChatGPT Yasağı

İtalya geçtiğimiz günlerde kişisel gizlilik endişeleri nedeniyle ChatGPT ve benzeri yapay zeka modellerinin kullanımını yasaklama kararı aldı. İtalya Veri Koruma Ajansı , OpenAI’nin popüler bir sesli yapay zeka modeli olan ChatGPT’nin kullanıcıların kişisel verilerini yeterli güvenlik önlemleri olmadan saklayıp işleyebileceğine dair endişelerini dile getirdi. (Tagesschau) ChatGPT’nin İtalya’da yasaklanması kararı, modelin gizlilik politikaları ve prosedürlerine ilişkin derinlemesine incelemeler ve değerlendirmelerin ardından alındı. İtalyan yetkililer, ChatGPT’nin kullanımıyla ilişkilendirilebilecek kullanıcı verilerine yönelik potansiyel gizlilik ve güvenlik risklerinden endişe duymaktadır.   İtalya Veri Koruma Ajansı ayrıca ChatGPT’nin, diğer yapay zeka modellerine benzer şekilde, oluşturulan metinlerde farkında olmadan ayrımcı içerik veya önyargı içerebileceğine dair endişelerini dile getirmiştir. Bu durum, özellikle sosyal veya etik önyargıları teşvik etme açısından modelin kullanımı için daha fazla risk oluşturmaktadır.   İtalya’da ChatGPT’nin yasaklanması kararı, kişisel verilerin korunması ve YZ modellerinin etik kullanımı konusunda artan endişeleri vurgulamaktadır. Diğer ülkelerin ve yetkililerin de mahremiyet ve metin oluşturmak için YZ modellerinin kullanımı konusunda benzer endişeleri paylaşması ve benzer adımlar atması beklenmektedir.   ChatGPT’nin sağlayıcısı OpenAI, gizlilik politikalarını ve prosedürlerini ciddiye aldıklarını ve kullanıcı verilerinin güvenliğini ve korunmasını iyileştirmek için sürekli çalıştıklarını vurguladı. Ancak bu gelişmenin YZ modellerinin gelecekteki davranışlarını ve farklı ülkelerdeki kullanımlarını nasıl etkileyeceği henüz belli değil. İtalya’nın gizlilik endişeleri nedeniyle ChatGPT’yi yasaklaması, gizliliğin korunması ve YZ modellerinin etik kullanımı yönünde önemli bir adımdır. Diğer ülkeler ve kuruluşlar, kullanıcı verilerinin korunmasını ve YZ modellerinin etik kullanımını sağlamak için benzer önlemler alabilir. YZ modelleriyle ilgili gizlilik ve etik kaygıların teknoloji ve gizlilik tartışmalarında önemli bir konu olmaya devam etmesi beklenmektedir. OpenAI gibi şirketlerin, olası yasal veya düzenleyici zorlukları ele almak için YZ modellerinin veri koruma politikalarına ve düzenlemelerine uygun olmasını sağlamaya daha fazla dikkat etmeleri gerekecektir.     İtalya kararı sonrasında özellikle ChatGPT ve benzeri yapay zeka (YZ) modelleri hakkında etik ve gizlilik tartışmaları gündemde yer almaktadır. Bu tartışmaların ana sebebi genel olarak bu tip yapay zeka modellerinin, kullanıcıların verileri ve bu verilerin kullanım biçimi üzerinde toplanmaktadır. Bu tartışmalar genel olarak aşağıdaki kaygılardan ve konular üzerinde hala devam etmektedir. :   Veri gizliliği: Sohbet botları ve diğer YZ modelleri, kullanıcıların verilerini kullanarak dil tabanlı içerik oluşturur. Ancak, kullanıcıların üretilen içerikleri paylaşırken hangi verilerin kullanıldığı ve nasıl işlendiği konusunda endişeler vardır. Veri gizliliği, kullanıcıların kişisel verilerinin korunmasını ve izin vermedikleri durumlarda kullanılmamasını gerektirir. Veri kaynakları ve ön yargı: Yapay zeka sohbet botları, büyük veri kümesinden eğitildiği için, bu verilerdeki potansiyel ön yargı ve ayrımcılık modellere yansıyabilir. Üretilen içeriklerde toplumsal, cinsiyet, ırk, din gibi konularda bilinçsiz ön yargılar yer alabilir. Bu da etik ve sosyal sorumluluk kaygılarına yol açar. Etik kullanım: ChatGPT gibi YZ modelleri, potansiyel olarak kötü niyetli kullanımlar için kullanılabilir, örneğin sahtekârlık, manipülasyon, taciz gibi amaçlarla kullanılabilir. Bu nedenle, etik kullanım konusunda kaygılar bulunmaktadır. Sorumluluk ve hesap verebilirlik: YZ modelleri genellikle karmaşık yapılar içerir ve kullanıcıların hangi sonuçların neden ve nasıl üretildiğini anlaması zor olabilir. Bu durum, sorumluluk ve hesap verebilirlik konusunda endişelere neden olur. Hangi tarafın ne kadar sorumlu olduğu ve kimin suçlanacağı konusunda belirsizlikler bulunur. Eğitim verileri ve güvenilirlik: ChatGPT ve diğer YZ modellerinin güvenilirliği, kullanılan eğitim veri kümesine bağlıdır. Eğer eğitim verilerinde hatalar, yanlışlıklar veya eksiklikler bulunuyorsa, bu modelin üreteceği sonuçların güvenilirliği de azalabilir. Eğitim verilerinin doğruluğu, güvenilirliği ve güncelliği konusunda kaygılar bulunur.   Bu etik ve gizlilik konuları, ChatGPT ve diğer YZ modelleri gibi yapay zeka teknolojilerinin kullanımıyla ilgili tartışmaların temelini oluşturur. Bu tartışmalar, teknolojinin etik ve sosyal sonuçlarına dikkat çekmekte ve kullanıcıların gizlilik ve güvenlik haklarının korunmasını talep etmektedir.Genel olarak, ChatGPT’ye yönelik İtalyan yasağı bu gibi yapay zeka modellerine karşı halihazırda devam eden etik tartışmaların devam edeceğini göstermektedir.     Batuhan TürkyılmazBatuhan Türkyılmaz Kültür ve İletişim Bilimleri 2.sınıf öğrencisi ve aktif olarak Medya ve İletişim Kulübü Yönetim Kurulunda görevini sürdürmektedir

İtalya ve ChatGPT Yasağı Read More »

gold and black round ornament

Kripto Para ve 2023 Yılında Kavramın Geleceğine Dair Tahminler

Ekibastuz, Kazakistan’ın batısında yer alan bir şehirdir.  Son zamanlarda bu bölge Blockchain ve enerji tüketimi  ile ülkenin gündemine geldi. Bunun altında yatan nedenler nelerdir ve blockchain ve kripto para nedir? Cevabı yazımızda.  Blockchain teknolojisi genel olarak, merkezi olmayan bir veri yapısı kullanarak, verilerin güvenli ve güvenli bir şekilde paylaşılmasını sağlar. Blockchain, özellikle finansal işlemlerde kullanılmakta olan bir teknoloji olmasına rağmen, diğer alanlarda da kullanılabilmektedir. Örneğin, enerji sektöründe, madencilik sektöründe, sağlık sektöründe ve hatta tarım sektöründe de Blockchain teknolojisi kullanılabilmektedir.   2021 yılında ülkenin politik durumu(özellikle yolsuzluk) ve girişimciliğin artmasının bir birleşik sonucu olarak, ülke ”hash oranı” olarak dünyada ikinci sıraya yükseldi. Hash Oranı nedir ve bunların Kazakistan ile bağlantısı nedir?  ”Hash rate, bir blockchain ağında, saniyede yapılan “nonce” değerlerinin sayısını ifade eder. Nonce, bir blokta işlemleri içeren verinin bir özetidir ve blok zincirine eklenmeden önce bu verinin geçerli olup olmadığını doğrulamak için kullanılır. Hash rate, bir blockchain ağının gücünü ve performansını ölçmek için kullanılır. Örneğin, Bitcoin ağının hash rate’i milyarlarca hashes/saniye seviyesindedir, bu da ağın gücünü ve güvenliğini arttırmaktadır.”   Ülkede vergi indirimleri ve hali hazırda ucuz elektrikten yararlanan Bitcoin Minerları ve özellikle ülkenin içerisinde bulunduğu yolsuzluk ve rüşvetten yararlanarak yeraltı kaynaklarında faaliyet gösteren  illegal Gray Minerlar ülkenin elektrik şebekesinde aşırı yüklenmeye sebep oldular ve daha önce talep  fazlası üretilen enerji bu talebi karşılayamaz oldu ve bunun neticesinde yerel yerleşimlerde elektrik kesintilerine neden oldu. Bu olay daha sonra Ocak 2022’de  ülkedeki politik çatlakları arttırdı ve zaten yolsuzluk ve adam kayırmadan bıkmış olan Kazakistan’da kitlesel protestolara dönüştü. ”Miner, bir blockchain ağında işlemleri onaylamak ve yeni bloklar oluşturan ve bu işlemleri gerçekleştirmek için belirli bir algoritmayı kullanan ve bunun karşılığında ödül olarak kripto para kazanan kişilerdir.”   Kazakistan’da gerçekleşen bu süreç neticesinde kripto paralar için son derece çalkantılı bir olaylar zincirinin başlangıcı oldu.2022 yılında, Terra stablecoin’in çöküşünden üçüncü en büyük kripto borsası FTX’in dolandırıcılık ve hırsızlık iddiaları arasında dramatik bir şekilde patlamasına kadar skandal üstüne skandalla sarsıldı. Kazakistan’da gerçekleşen olayların bir sonucu olarak krito para tedarikinde var olan birtakım krizlerinin daha net görülmesine ve krito paraların sürdürülebilirliği ve kritoların; sosyal,ekonomik ve çevresel bağlamda geleceği konusunda birçok soru işaretine neden oldu. Kazakistan’da yaşanan deneyim neticesinde ülkedeki kripto para üretiminde gözle görülür bir azalış meydana geldi ve üretim merkezleri üzerinde büyük değişimlere neden oldu. Bu yerlerden bazıları Rusya,Çin,ABD ve Afrika olarak gösterilebilir.  Uzmanlara göre özellikle Bitcoin Madenciliği, dünyanın dört bir yanında yaygın fakat özellikle yolsuzluk ve yoksulluğun olduğu yerlerde daha aktif olarak yerleşiyor. Kazakistan, özellikle ucuz enerji ve göreli olarak istikrarlı olması  bakımından Minerlar için çok iyi bir tercihti.  Kripto Para Madenciliği Kazakistan’ın bitcoin madenciliği sektörü 2018’de yükselirken, bazı madenciler mevcut eski Sovyet sanayi yapıları kullandı ; diğerleri ise nakliye konteynerlerinin içinde taşınabilir, modüler teçhizatlar kullandı. Yerel girişimciler , depolar ve ağır hizmet tipi elektrikli ekipmanlar da dahil olmak üzere özel altyapılar inşa etmeye başladı. Kazakistan’da bitcoin’i itibari paraya dönüştürmenin yasal bir yolu olmadığından, Enegix gibi şirketler kendileri için madencilik yapmak yerine tesislerini, şebekeye takılmak üzere ülkeye makine gönderebilecek uluslararası müşterilere ev sahipliği yapacak şekilde kurdu. ”Energix, enerji üretimi ve yatırımı yapmakta olan bir şirket. Energix, enerji üretimine yatırım yapmakta ve özellikle yenilenebilir enerji kaynakları konusunda uzmanlaşmış bir şirket. Energix, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve hidroelektrik enerji gibi yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde çalışmakta ve bu kaynaklardan elde edilen enerjiyi tüketicilere satmaktadır. Energix, ayrıca, enerji yatırımı yapmakta ve enerji projelerini yürütmekte olan bir şirket olarak öne çıkmaktadır” Kazakistan 2017 yılında Astana’da Uluslararası Expo’ya ev sahipliği yaptı ve başkentin daha önce sevilmeyen bir banliyösündeki bir arazi parçasını, bazı yerel halkın, hatta hükümet yetkililerinin alaycı bir şekilde “Death Star” olarak adlandırdığı devasa bir küre ile tepesinde, mimarın cam ve plastikten organik formlar modeline dönüştürdü. Üç aylık fuar sona erdikten sonra hükümet araziyi bir teknoloji parkı ve finans merkezine ve nakit zengini, emtiaya bağımlı ekonomiler tarafından tercih edilen, uluslararası sermaye için bir tür ‘’ inşa et-yatırımcılar gelecek’’ şekline dönüştürdü. Fuar alanı şu anda, yurtdışından getirilmiş  İngiliz yargıçların Birleşik Krallık ortak hukukuna dayalı bir düzenleyici rejime başkanlık ettiği Astana Uluslararası Finans Merkezi’ne; Kazakistan’ın teknoloji endüstrisini inşa etmek ve kamu hizmetlerini dijitalleştirmekle görevli Dijital Kalkınma, İnovasyon ve Havacılık ve Uzay Sanayi Bakanlığına ve burada kayıtlı şirketlere vergi indirimleri ve diğer teşvikler sunan bir teknoloji inkübatörü olan Astana Hub’a ev sahipliği yapıyor. Burada öne çıkan diğer bir etken ise özellikle sıfır vergi politikasıdır. Teknoloji yatırım yapan şirketlere yönelik bu politikanın en önemli nedeni; var olan petrol sektöründeki yüksek vergi ve gelir oluşturmaktadır. Böylece Kazakistan hükümeti yeni yatırımları cezbetmek için böyle bir bir politika uygulamaktadır. 2016’da faaliyete geçtiğinde Astana Hub’ın vergi indirimleri uzaktan  hizmet sektörü  ya da veri merkezleri için geçerliydi ve bu da madenciler için bir boşluk yaratıyordu. Xive ve madencilikle ilgili yaklaşık 100 işletme, Astana Hub’ın faaliyete geçmesinin ardından buraya kaydoldu ve böylece ağır hizmet tipi elektrik kabloları, transformatörler ve müşterilerinin maden makineleri gibi ekipmanları gümrüksüz olarak ithal edebildi. Bazıları, on milyonlarca dolar kazanan işletmeler için yılda sadece birkaç bin dolar olmak üzere, sadece tükettikleri enerji üzerinden vergi ödemeleri anlamına gelen düşük tarife rejimine erişebildi.  Kripto Ve Regülasyonlar   Hükümet görevlileri hala yapılan bu politikalar neticesinde  kripto madenciliği için ucuz güç elde etmek için kullanılan bir tür istenmeyen karadelik haline geldiği noktasında öz eleştiri yapmaktan kaçınıyorlar.  Bitcoinleri normal para birimine dönüştürmenin yasal bir yolu olmadığından, çıkarılanların çoğu yurtdışındaki cüzdanlara transfer ediliyordu, yani kripto para biriminin fiyatı Kasım 2021’de 65.000 $ ‘ın üzerine çıktığında, kazançlarını kaybedenler Kazakistan’da barındırılan ASIC’lerin uluslararası sahipleri oldu. Burada çıkmakta olan bitcoinler genellikle ülkeden ABD’ye,İsviçre’ye veyahut Singapur’a aktı. ”ASIC (Application-Specific Integrated Circuit), bir tür özel tasarlanmış entegre devre’dir. ASIC, belirli bir uygulama veya işlem için tasarlanmıştır ve bu nedenle sadece o işlemi gerçekleştirebilir. Örneğin, kripto para madenciliği için tasarlanmış bir ASIC, sadece kripto para madenciliği işlemlerini gerçekleştirebilir. ASIC, genel amaçlı işlemcilerden (CPU) veya grafik işlemcilerden (GPU) daha verimli ve hızlıdır.” 2021 yılına gelindiğinde bu faaliyetler, çoğunlukla uluslararası müşterileri adına 600 megavattan fazla elektrik tüketiyordu ki bu da çeyrek milyon Kuzey Avrupa evini beslemeye yetecek bir miktardı. Ancak ülkedeki madencilik bundan çok daha fazlasını tüketiyordu.   Kazakistan siyasetinin arka planında başarılı olan bazı iyi bağlantılara sahip kişiler için, devlet kaynaklarını offshore cüzdanlarda takip edilemeyen para üretmek için kullanma fırsatı

Kripto Para ve 2023 Yılında Kavramın Geleceğine Dair Tahminler Read More »