Genel

black iphone 4 on black textile

TikTok Ve ABD Yasağı

Dünya genelinde milyonlarca insanın sevdiği kısa video uygulaması TikTok, son aylarda ABD’de ulusal güvenlik endişeleri nedeniyle yasaklanma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştı. Ancak bu tehdit, uygulamanın popülerliğini etkilemedi gibi görünüyor. TikTok, hala güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyor ve reklam verenler tarafından yoğun ilgi görüyor.(Reuters)   TikTok, 2016 yılında Çin merkezli bir teknoloji şirketi olan ByteDance tarafından piyasaya sürüldü. Ancak, uygulama ilk olarak ABD’de 2018 yılında piyasaya sürüldü. Uygulama, özellikle gençler arasında hızla popüler hale geldi ve 2020 yılına kadar ABD’deki en popüler uygulamalardan biri haline geldi. Ancak, TikTok’un ABD’deki başarısı, aynı zamanda ABD hükümeti tarafından da endişeyle karşılandı. 2020 yılında, ABD Başkanı Donald Trump, TikTok’un ABD’ye olan veri güvenliği risklerini dile getirdi ve uygulamanın ABD pazarından çekilmesini istedi. Bu, ABD ve Çin arasındaki gerilimlerin artmasıyla birleştiğinde, TikTok’un geleceği konusunda belirsizlik yarattı.   TikTok’un yasaklanması riski , ABD Kongresi tarafından önerilen bir yasa tasarısı nedeniyle tekrar ortaya çıktı. Bu tasarı, güvenlik riski taşıyan uygulamaların yasaklanmasına izin veren bir düzenleme içeriyordu. Birçok ülke tarafından özellikle veri güvenliği nedeniyle ulusal güvenlik noktasında şüphe ile karşılanan TikTok benzeri uygulamaların yasaklanması ABD’de bir süreden beri tartışılan konu olmaya devam etmektedir.     Uzun zamandır tartışılmasına rağmen TikTok reklam gelirlerinin, yasaklanma tehdidine rağmen artması uzmanlara göre şaşırılacak bir unsur değildir. Uzmanlara göre reklamverenlerin TikTok’a olan bağlılığı, uygulamanın hala güçlü bir pazarlama aracı olarak görüldüğünü gösteriyor. İçerik oluşturucularına yönelik influencer pazarlama şirketi Influential’ın CEO’su Ryan Detert, müşterilerinin hiçbirinin “TikTok’a para harcamayın” demediğini belirtiyor. Ayrıca, Insider Intelligence tarafından yapılan araştırmaya göre, TikTok’un reklam işi bu yıl yüzde 36 büyüyerek 6,83 milyar dolara ulaşması bekleniyor.   TikTok, bu yılın NewFronts etkinliği kapsamında reklamverenlere yönelik bir sunum gerçekleştirdi. Bu sunumda, BuzzFeed, Dotdash Meredith ve NBCUniversal gibi yayıncıların içeriği yanında markaların reklam yerleştirmelerine imkan sağlayan yeni bir reklam formatı tanıtıldı. Yeni format, reklam gelirinin yüzde 50’sini bu yayıncılara verecek.   TikTok, piyasadaki rakiplerine göre daha basit,içerik olarak daha çeşitli ve popüler kültür ile alan bağının kuvvetli olması nedeniyle kullanıcılar nezdinde daha çok kullanılan bir uygulama lmaya devam etmektedir. Bu sebeple reklamverenlerin TikTok’a olan bağlılığı, uygulamanın popülerliği kadar, alternatiflerin yetersizliğiyle de açıklanabilir.    Neden ABD yasaklamak istiyor?   ABD hükümeti, TikTok’un Çinli sahipleri tarafından kullanıcı verilerini Çin hükümetiyle paylaşabileceği endişesiyle uygulamayı yasaklama tehdidi altında bulunuyor.   ABD yönetimi, TikTok’un Çin’deki toplu veri toplama yasaları nedeniyle kullanıcı verilerini Çin hükümetiyle paylaşabileceğini iddia ediyor. TikTok’un savunucuları ise şirketin ABD’deki verileri ABD’de sakladığını ve Çin hükümetiyle herhangi bir bağlantısı olmadığını savunuyorlar. Ancak, ABD’nin bu endişeleri devam ettiği için TikTok’un geleceği hala belirsizliğini koruyor. Bununla beraber Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien‘ın 2020 yılında TikTok hakkında söylemiş olduğu; “Kesinlikle ona bakıyoruz. Uzun süredir bu konuda çalışıyoruz, TikTok veya diğer Çinli iletişim platformları, uygulamaları, altyapısı olsun, bu yönetim Çin Komünist Partisi tehdidinden Amerikan halkını koruma gerekliliğini ciddiye almıştır.” sözü de özellikle TikTok uygulamasının ABD güvenlik politikalarındaki önemli bir gündem konusu olduğunun kanıtı sayılmaktadır.   ABD yönetimi ile TikTok arasındaki yasaklama üzerine var olan tartışmalar yeni sunulan  yasa tasarısıyla tekrar gündeme getirildi. ABD Başkanı Joe Biden’ın yönetimi, TikTok ve diğer Çinli uygulamaları yasaklama yetkisini içeren bir yasa tasarısı sundu. Bu yasa tasarısına göre, TikTok gibi uygulamaların ABD hükümeti için bir güvenlik tehdidi oluşturduğu düşünüldüğünde, hükümet bu uygulamaları yasaklayabilecek. Bu tasarı, Çin’in teknolojik olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı bir tehdit oluşturabileceği endişelerine yanıt olarak sunuldu.   Ayrıca, TikTok’un 2020 başkanlık seçimlerine müdahale ettiği iddiaları da ABD hükümeti tarafından gündeme getirildi. Bazı ABD senatörleri, TikTok’un kullanıcı verileri üzerinden manipülasyon yaparak, seçimlere müdahale etmek isteyebileceği endişesini dile getirdi.   TikTok, ABD hükümetinin bu endişelerini çürütmek için çeşitli adımlar attı.  Örneğin, şirket, ABD’de kullanıcı verilerinin ABD’de saklandığını ve Çin hükümetiyle paylaşılmadığını belgeledi. Ayrıca, TikTok’un ABD’deki operasyonlarını başka bir şirketin satın almasını öneren bir anlaşma yapıldı. Ancak, anlaşma gerçekleşmedi ve TikTok hala ABD hükümetinin radarında kalmaya devam ediyor.   Sonuç olarak, TikTok’un ABD hükümeti için bir güvenlik tehdidi oluşturup oluşturmadığına ilişkin endişeler devam ettiği sürece, uygulamanın yasaklanma tehdidi altında olması muhtemel görünüyor.   Batuhan TürkyılmazBatuhan Türkyılmaz Kültür ve İletişim Bilimleri 2.sınıf öğrencisi ve aktif olarak Medya ve İletişim Kulübü Yönetim Kurulunda görevini sürdürmektedir

TikTok Ve ABD Yasağı Read More »

techbulten-yapayderi-2

Yapay Zeka ve Beraberinde Gelecek Ekonomik Gelişmeler

  Yapay zeka, ekonomik etki bakımından önemli bir rol oynayacaktır. Accenture tarafından yapılan bir araştırma, yapay zekanın 2035 yılına kadar yıllık küresel ekonomik büyüme oranlarını iki katına çıkarabileceğini öngörmektedir. Bu büyümeyi desteklemek için yapay zeka, üç önemli şekilde katkıda bulunacaktır. İlk olarak, yenilikçi teknolojiler sayesinde işgücü verimliliği %40’a kadar artacaktır. İkinci olarak, yapay zeka, sorunları çözebilen ve kendi kendine öğrenebilen yeni bir sanal işgücü yaratacaktır. Üçüncü olarak, yapay zeka inovasyonu teşvik edecek ve farklı sektörleri etkileyecektir. PwC tarafından yapılan bir araştırma, yapay zekanın hızlanan gelişimi ve benimsenmesi sonucunda 2030 yılına kadar küresel GSYH’nin %14’e kadar artabileceğini tahmin etmektedir. Bu artış, yapay zekanın rutin görevleri otomatik hale getirmesi, verimliliği arttırmak ve ürün ve hizmetlerin kişiselleştirilmesini geliştirmek gibi faktörlerden kaynaklanacaktır.   Yapay Zekanın Pozitif ve Negatif Etkileri Bu doğrultuda yapay zekanın pozitif, negatif ve uzlaştırıcı nitelikleri sıralanabilir:  Pozitif Etkiler Verimliliğin artırılması ve ekonomik büyümenin desteklenmesi: Yapay zeka teknolojilerinin kullanımı, işletmelerin verimliliğini arttırarak, ekonomik büyümeyi hızlandırabilir. Uzun vadede daha fazla istihdam yaratımı: Yapay zeka teknolojilerinin kullanımı, yeni iş fırsatları yaratabilir ve bu sayede uzun vadeli istihdamda artışa neden olabilir. İşletmenin organizasyon yapısını daha düz hale getirin: Yapay zeka teknolojilerinin kullanımı, işletmelerin iş süreçlerini otomatize ederek, organizasyon yapılarını daha düzgün hale getirebilir.   Negatif Etkiler Sürekli işsizlik: Yapay zeka teknolojilerinin kullanımı, bazı işlerin otomatize edilmesiyle birlikte, işsizlik oranlarının artmasına neden olabilir. Gelir eşitsizliğinin artması: Yapay zeka teknolojilerinin kullanımı, çalışanlar arasında yetenek ve eğitim farklarına bağlı olarak gelir eşitsizliğini arttırabilir. Ulusal güvenlik risklerine yol açması: Yapay zeka teknolojilerinin kullanımı, ulusal güvenlik riskleri oluşmasına neden olabilir. Yapay Zekanın Ekonomi Üzerindeki Olumsuz Etkilerini Azaltmaya Yönelik Politika Önerileri Çalışanlar için eğitim ve öğretimin güçlendirilmesi ve orta ve üst düzey yeteneklerin eğitimine ve tanıtımına önem verilmesi: Çalışanların yapay zeka teknolojileri ile ilgili yeteneklerini arttırmak ve eğitimlerini güncellemek, işsizliği azaltacaktır. Sosyal güvenlik sisteminin iyileştirilmesi ve sosyal istikrarın artırılması: Sosyal güvenlik sisteminin iyileştirilmesi ve sosyal istikrarın artırılması, yapay zeka teknolojilerinin kullanımı sonucunda ortaya çıkabilecek işsizlik ve gelir eşitsizliği gibi sorunların önüne geçebilir. İrem Dölen2000 doğumlu İrem Dölen, Kültür ve İletişim Bilimleri 3. sınıf öğrencisidir. Eğitimi yanında içerik yazarı, sosyal medya yöneticisi ve pazarlama alanlarında görev almıştır. Şimdilerdeyse metaverse, web3.0 teknolojileri, yapay zeka, algoritmik önyargı ve veri görselleştirme alanlarında çalışmalarına devam etmektedir.

Yapay Zeka ve Beraberinde Gelecek Ekonomik Gelişmeler Read More »

Intel çip fabrikası için Almanya'dan 5 milyar dolar daha ödenek bekliyor

Intel Çip Fabrikası için Almanya’dan 5 Milyar Dolar Daha Ödenek Bekliyor

Intel Çip Fabrikası için Almanya’dan 5 Milyar Dolar Daha Ödenek Bekliyor 7 Mart (Reuters) – Bloomberg News’in konuyla ilgili bilgi sahibi kişilere dayandırdığı haberine göre Intel Corp, ülkede bir çip üretim kompleksi kurmak için Alman hükümetinden 4 milyar ila 5 milyar avro (5,28 milyar dolar) ek sübvansiyon istiyor. Habere göre ABD’li yonga üreticisi geçen yıl Magdeburg’da inşa etmeyi planladığı ve Avrupa Komisyonu’nun onayına tabi olmak üzere 6,8 milyar avroluk devlet sübvansiyonu anlaşmasına vardığı tesisi ekonomik sıkıntılar nedeniyle erteledi ve şimdi daha fazla yardım arayışında. Intel yaptığı açıklamada, küresel ekonomideki aksaklıkların maliyetlerin artmasına neden olduğunu, ancak projeye bağlı olduğunu ve “diğer yerlerde inşa etmekle var olan maliyet farkını ele almak için federal hükümetle yapıcı diyaloğu” takdir ettiğini söyledi. Şirket Mart 2022’de, İrlanda’daki mevcut fabrikasını güçlendirmeyi, Fransa’da bir tasarım ve araştırma tesisi kurmayı ve İtalya’da bir paketleme ve montaj tesisi kurmayı içeren Avrupa çapında 88 milyar dolarlık yatırım hamlesinin bir parçası olarak Almanya’yı devasa bir yeni çip üretim kompleksi için seçti. İlk harcamaların 17 milyar avrosu Almanya’da olmak üzere toplam 33 milyar avro olacağı tahmin ediliyordu. Ancak Bloomberg News, Intel’in şimdi Almanya’daki projesi için 30 milyar avro harcamayı beklediğini bildirdi. TechBültentechbulten.yamedlab.tau.edu.tr

Intel Çip Fabrikası için Almanya’dan 5 Milyar Dolar Daha Ödenek Bekliyor Read More »

techbulten-yapayderi-2

İnsan Derisine Rakip Yapay Deri Planı

(Newscientist)Nanyang Teknolojik Üniversitesi’nde Yifan Wang gibi birçok bilim adamı, insan derisinden daha iyi bir yapay deri oluşturmak için çalışmaya başladı. İnsan Derisine Rakip Yapay Deri Planı Yifan Wang, araştırmayla alakalı “insan derisi bir şeyi ne olduğunu anlamak için onu dokunması gerekir” diyor ve ekliyor: Insan derisi sadece bir nesnenin yumuşaklığını veya sertliğini söyleyebilir. Biz, yapay derimizin daha fazla işlev sahibi olmasını istedik. Wang ve ekibinin üstünde çalıştığı yapay derinin bir nesneye sadece yakın mesafede durarak hangi malzemeden yapıldığını anlayabilecek kapasitede olduğu açıklandı. Yine bir diğer açıklamaya göre deri; metal, plastik veya biyolojik materyaller gibi nesnelerin yapısını anlamak için kullanılabilir olacak. Deri, elektrot görevi görmek üzere nikel kaplı iki dış iletken kumaş katmanından  oluşacak. Açıklamaya göre, iç katman, suda çözünen bir tuz olan iyonik sıvı ile dolu ve elektrik akımının geçişini sağlamasını sağlayacak. Sonucunda ise iki katman kapasitör olarak çalışabilecek ve elektrik alanında enerji depolama imkanı yakalayacak. Kaynakça: Walker, Stokel. Chris (2023). Artificial skin can detect nearby objects without even touching them. Newscientist. Erişim Tarihi: 27.01.2023. Online erişilebilir: https://www.newscientist.com/article/2356205-artificial-skin-can-detect-nearby-objects-without-even-touching-them/ İrem Dölen2000 doğumlu İrem Dölen, Kültür ve İletişim Bilimleri 3. sınıf öğrencisidir. Eğitimi yanında içerik yazarı, sosyal medya yöneticisi ve pazarlama alanlarında görev almıştır. Şimdilerdeyse metaverse, web3.0 teknolojileri, yapay zeka, algoritmik önyargı ve veri görselleştirme alanlarında çalışmalarına devam etmektedir.

İnsan Derisine Rakip Yapay Deri Planı Read More »

ABD Adalet Bakanlığından Google'a Reklam Davası Hazırlığı

ABD Adalet Bakanlığından Google’a Reklam Davası Hazırlığı

23 Ocak (Reuters) – Bloomberg News’in Pazartesi günü konuyla ilgili bilgi sahibi kişilere dayandırdığı haberine göre ABD Adalet Bakanlığı, Alphabet Inc’in (GOOGL.O) dijital reklam pazarındaki hakimiyetiyle ilgili olarak Salı gününden itibaren Google’a dava açmaya hazırlanıyor. Dava, Google’a karşı açılan ikinci federal rekabet karşıtı dava olacak ve teknoloji devinin hakimiyetini nasıl elde ettiği veya sürdürdüğü konusunda rekabet karşıtı yasaların ihlal edildiğini iddia edecek. Adalet Bakanlığı’nın 2020 yılında Google aleyhine açtığı dava, arama alanındaki tekeline odaklanıyor ve Eylül ayında duruşmaya çıkması planlanıyor. ABD Adalet Bakanlığı Reuters’in konuyla ilgili sorularına hemen yanıt vermezken, Google raporla ilgili yorum yapmayı reddetti. Dava, Google’ın gelirlerinin yaklaşık %80’i oluşturan reklam sektörünü hedef alması bekleniyor. Google, ücretsiz arama motorunun yanı sıra, markaları reklamlarını yayınlamak isteyen gazeteler, web siteleri ve diğer firmalarla buluşturan, birbirine bağlı reklam teknolojisi faaliyetlerinden de gelir elde ediyor. Reklamverenler ve web sitesi yayıncıları ise Google’ın reklam gelirlerinin nereye gittiğini, özellikle de ne kadarının yayıncılara verildiğini ne kadarının Google’a kaldığı konusunda şeffaf davranmadığından şikayetçi. TechBültentechbulten.yamedlab.tau.edu.tr

ABD Adalet Bakanlığından Google’a Reklam Davası Hazırlığı Read More »

apple-tedarik-techbulten

Apple Tedarik Kısıtlamalarıyla Mücadele Ediyor

(Bloomberg) Apple, tedarik kısıtlamalarıyla mücadele ederken, müşterilere iPhone X’in ulaştırılmasına yönelik olarak ortaya çıkan sorunları çözmeye başladı. Bu, şirketi, hayranların cihazın önemli olduğu ve bir köşeden köşeye ekranı için mağazaların etrafında sıraya girdiği, beklenenden daha iyi bir tatil alışverişi dönemine hazırlıyor. Foxconn’dan Tedarik Süreciye Alakalı Açıklama Covid-19 kısıtlamaları nedeniyle yaşanan üretim kesintilerinin Foxconn tarafından Ocak ayına kadar giderileceğini açıkladı. Bu, başta iPhone 14 Pro ve Pro Max modelleri olmak üzere dünya çapında yaşanan stok sıkıntısının hafifletilmesi bekleniyor. Şirket, iş ortaklarına pandemi öncesi seviyelerine geri dönmek için çalıştığına dair güvence verdi. Ayrıca, firma akıllı telefonları da içeren akıllı tüketici elektroniği işinde, Zhengzhou fabrikasındaki kesintiler nedeniyle Kasım ayı gelirlerinde bir önceki yıla göre düşüş olduğunu bildirdi. Ancak, şirket, bu kesintilerin etkisi hakkında daha fazla ayrıntı sağlamadı. Kaynakça: Bloomberg Fully Charged (2022). Erişim Tarihi: 8 Aralık 2022 Online erişilebilir: https://link.mail.bloombergbusiness.com/public/11147896   İrem Dölen2000 doğumlu İrem Dölen, Kültür ve İletişim Bilimleri 3. sınıf öğrencisidir. Eğitimi yanında içerik yazarı, sosyal medya yöneticisi ve pazarlama alanlarında görev almıştır. Şimdilerdeyse metaverse, web3.0 teknolojileri, yapay zeka, algoritmik önyargı ve veri görselleştirme alanlarında çalışmalarına devam etmektedir.

Apple Tedarik Kısıtlamalarıyla Mücadele Ediyor Read More »